Türkiye'de bulunan bir yabancı hakkında verilen sınır dışı (deport) kararı, şüphesiz ki kişinin hayatını derinden etkileyen, geleceğine dair belirsizlikler yaratan ve temel haklarını kısıtlayan ciddi bir idari işlemdir. Ancak, Türk hukuk sistemi, bu tür kararlara karşı yabancılara etkili hukuki yollara başvurma hakkı tanımaktadır. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun (YUKK) 53. maddesi, sınır dışı etme kararına karşı idare mahkemesine dava açma usulünü ve bu süreçteki önemli güvenceleri düzenlemektedir. Bu makalede, hakkınızda bir sınır dışı kararı alındığında hangi hukuki adımları atabileceğinizi, dava açma süresini, davanın olası sonuçlarını ve bu süreçte nelere dikkat etmeniz gerektiğini detaylı bir şekilde ele alacağız.
Sınır dışı etme kararı, gerekçeleriyle birlikte hakkında karar alınan yabancıya veya yasal temsilcisine ya da avukatına tebliğ edilir. Bu tebliğ, hukuki sürecin başlangıcı açısından kritik öneme sahiptir. Tebligatta, kararın sonucu, itiraz usulleri ve süreleri hakkında bilgi verilmesi zorunludur. Eğer yabancı bir avukat tarafından temsil edilmiyorsa, bu bilgilendirme doğrudan kendisine veya yasal temsilcisine yapılır. Tebliğ tarihi, dava açma süresinin işlemeye başladığı tarihtir.
Hakkında sınır dışı etme kararı alınan yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı, bu karara karşı, kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilir. Bu başvuru, "iptal davası" niteliğindedir ve sınır dışı kararının hukuka aykırılığı iddialarına dayanır.
En önemli güvencelerden biri, yabancının rızası saklı kalmak kaydıyla, dava açma süresi içinde veya yargı yoluna başvurulması hâlinde yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancının sınır dışı edilmemesidir. Bu hüküm, yabancının adil yargılanma hakkını ve mahkemeye erişim hakkını güvence altına alır. Yani, 7 günlük dava açma süresi içinde dava açılırsa, mahkeme karar verene kadar kişi sınır dışı edilemez.
Sınır dışı kararının iptali davasında, kararın hukuka aykırılığı çeşitli gerekçelerle ileri sürülebilir:
Sınır dışı etme kararına karşı açılacak davalar, yabancılar hukukunun teknik ve karmaşık bir alanını oluşturur. Dava açma süresinin kısalığı, ileri sürülecek hukuki argümanların doğru bir şekilde belirlenmesi, delillerin sunulması ve mahkeme sürecinin etkin bir şekilde takibi için alanında uzman bir yabancılar hukuku avukatından profesyonel destek almak, davanın başarı şansını önemli ölçüde artıracaktır. Avukat, aynı zamanda idari gözetim kararına karşı da gerekli hukuki başvuruları yapabilir.
Türkiye'den sınır dışı edilme kararı, yabancılar için son derece stresli ve zorlayıcı bir durumdur. Ancak, bu karara karşı etkili hukuki yollara başvurma hakkınız olduğunu unutmamalısınız. 7 günlük kısa dava açma süresini kaçırmamak ve haklarınızı en iyi şekilde savunabilmek için, kararın size tebliğ edildiği andan itibaren vakit kaybetmeden bir yabancılar hukuku avukatıyla iletişime geçmeniz büyük önem taşımaktadır.
ÖNEMLİ UYARI: Bu makale, yazıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine göre genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Yabancılar hukuku sıkça güncellenen ve karmaşık bir alandır. Mevzuatta meydana gelebilecek değişiklikler nedeniyle bu makaledeki bilgilerin güncelliğini yitirmesi mümkündür. Bu nedenle, herhangi bir hukuki işlem yapmadan veya karar almadan önce mutlaka alanında uzman bir yabancılar hukuku avukatından güncel ve kişiye özel danışmanlık almanız hayati önem taşımaktadır. Bu makale hukuki tavsiye niteliği taşımaz.