Uluslararası mülteci hukukunun ve insan hakları hukukunun temel taşlarından biri olan "geri gönderme yasağı" (Fransızca: non-refoulement), bir kişinin işkenceye, insanlık dışı veya onur kırıcı muameleye ya da hayati tehlikeye maruz kalacağı bir ülkeye gönderilmesini yasaklayan emredici bir hukuk kuralıdır (jus cogens). Bu ilke, devletlerin sığınmacı ve mültecilere karşı en temel sorumluluklarından birini oluşturur. Türkiye Cumhuriyeti de, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun (YUKK) 4. maddesi ile bu evrensel ilkeyi iç hukukuna açıkça dahil etmiş ve uygulamasına yönelik güvenceler getirmiştir. Bu makalede, geri gönderme yasağının ne anlama geldiğini, uluslararası hukuktaki yerini ve Türkiye hukukunda nasıl düzenlendiğini mevzuat çerçevesinde detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Geri gönderme yasağı, en genel tanımıyla, hiçbir devletin bir kişiyi, zulme uğrayacağı, işkenceye veya diğer ciddi insan hakları ihlallerine maruz kalacağı bir ülkenin sınırlarına herhangi bir şekilde geri göndermemesi veya iade etmemesi yükümlülüğüdür. Bu ilke, kişinin mülteci statüsünde olup olmadığına bakılmaksızın, belirli risklerin varlığı halinde mutlak bir koruma sağlar.
Uluslararası Hukuktaki Temelleri:
YUKK'un "Temel İlkeler" bölümünde yer alan 4. maddesi, geri gönderme yasağını şu şekilde düzenlemiştir:
"MADDE 4 – (1) Bu Kanun kapsamındaki hiç kimse, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemez."
YUKK Md. 4'ün Kapsamı ve Önemi:
Bir yabancının, YUKK Md. 4'e aykırı olarak ciddi risk taşıyan bir ülkeye gönderilmesi veya gönderilme tehlikesiyle karşı karşıya kalması durumunda çeşitli hukuki yollara başvurulabilir:
1951 Cenevre Sözleşmesi Madde 33/2, ulusal güvenlik veya kamu düzeni için tehlikeli sayılan bazı mülteciler için geri gönderme yasağına istisnalar tanımaktadır. Ancak, işkence yasağına dayanan geri gönderme yasağı (BM İşkenceye Karşı Sözleşme Madde 3 ve AİHS Madde 3 kapsamında) mutlaktır ve hiçbir istisnası yoktur. Yani, bir kişi gönderileceği ülkede işkenceye maruz kalma riski altındaysa, ulusal güvenlik veya kamu düzeni gerekçeleriyle dahi geri gönderilemez. YUKK Md. 4'ün lafzı da bu mutlak korumayı destekler niteliktedir.
Geri gönderme yasağı, insan onurunun ve temel hakların korunmasında kritik bir role sahip evrensel bir ilkedir. Türkiye'de bulunan bir yabancı olarak, menşe ülkenizde veya gönderileceğiniz başka bir ülkede işkence, insanlık dışı muamele veya hayati tehlike riskiyle karşı karşıya olduğunuzu düşünüyorsanız, bu ilke sizin en önemli hukuki güvencenizdir. Bu tür bir riskin varlığı halinde, sınır dışı edilmenizi engellemek ve korunma talebinde bulunmak için derhal uzman bir yabancılar hukuku avukatından destek almanız hayati önem taşır.
ÖNEMLİ UYARI: Bu makale, yazıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine göre genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Yabancılar hukuku sıkça güncellenen ve karmaşık bir alandır. Mevzuatta meydana gelebilecek değişiklikler nedeniyle bu makaledeki bilgilerin güncelliğini yitirmesi mümkündür. Bu nedenle, herhangi bir hukuki işlem yapmadan veya karar almadan önce mutlaka alanında uzman bir yabancılar hukuku avukatından güncel ve kişiye özel danışmanlık almanız hayati önem taşımaktadır. Bu makale hukuki tavsiye niteliği taşımaz.