Geri Gönderme Yasağı (Non-Refoulement) İlkesi Nedir? Türk Hukukundaki Yeri

Geri Gönderme Yasağı (Non-Refoulement) İlkesi Nedir? Türk Hukukundaki Yeri

Geri Gönderme Yasağı (Non-Refoulement) İlkesi Nedir? Türk Hukukundaki Yeri

Uluslararası mülteci hukukunun ve insan hakları hukukunun temel taşlarından biri olan "geri gönderme yasağı" (Fransızca: non-refoulement), bir kişinin işkenceye, insanlık dışı veya onur kırıcı muameleye ya da hayati tehlikeye maruz kalacağı bir ülkeye gönderilmesini yasaklayan emredici bir hukuk kuralıdır (jus cogens). Bu ilke, devletlerin sığınmacı ve mültecilere karşı en temel sorumluluklarından birini oluşturur. Türkiye Cumhuriyeti de, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun (YUKK) 4. maddesi ile bu evrensel ilkeyi iç hukukuna açıkça dahil etmiş ve uygulamasına yönelik güvenceler getirmiştir. Bu makalede, geri gönderme yasağının ne anlama geldiğini, uluslararası hukuktaki yerini ve Türkiye hukukunda nasıl düzenlendiğini mevzuat çerçevesinde detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

1. Geri Gönderme Yasağı (Non-Refoulement) Nedir?

Geri gönderme yasağı, en genel tanımıyla, hiçbir devletin bir kişiyi, zulme uğrayacağı, işkenceye veya diğer ciddi insan hakları ihlallerine maruz kalacağı bir ülkenin sınırlarına herhangi bir şekilde geri göndermemesi veya iade etmemesi yükümlülüğüdür. Bu ilke, kişinin mülteci statüsünde olup olmadığına bakılmaksızın, belirli risklerin varlığı halinde mutlak bir koruma sağlar.

Uluslararası Hukuktaki Temelleri:

  • 1951 Cenevre Sözleşmesi (Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme): Madde 33/1, bir mültecinin, ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri yüzünden hayatının ya da özgürlüğünün tehdit altında olacağı ülkelere hiçbir surette geri gönderilemeyeceğini veya iade edilemeyeceğini belirtir.
  • İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi: Madde 3, bir kişinin işkenceye maruz kalma tehlikesi bulunan başka bir devlete sınır dışı edilemeyeceğini, geri gönderilemeyeceğini veya iade edilemeyeceğini öngörür.
  • Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS): Madde 3 (işkence yasağı) kapsamında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarıyla geliştirilen bir ilkedir. AİHM, bir kişinin gönderileceği ülkede Madde 3'e aykırı muameleye maruz kalma riski varsa, geri gönderilmesinin Sözleşme'yi ihlal edeceğine hükmetmektedir.

2. Türkiye Hukukunda Geri Gönderme Yasağı

YUKK'un "Temel İlkeler" bölümünde yer alan 4. maddesi, geri gönderme yasağını şu şekilde düzenlemiştir:

"MADDE 4 – (1) Bu Kanun kapsamındaki hiç kimse, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemez."

YUKK Md. 4'ün Kapsamı ve Önemi:

  • Geniş Kapsam: "Bu Kanun kapsamındaki hiç kimse" ifadesi, sadece mülteci veya uluslararası koruma başvuru sahiplerini değil, Türkiye'de bulunan ve sınır dışı edilme riski taşıyan tüm yabancıları kapsar.
  • Mutlak Yasak: Madde, sayılan risklerin varlığı halinde göndermeyi kesin bir dille yasaklar. Bu, idarenin takdir yetkisini sınırlayan önemli bir güvencedir.
  • İki Temel Risk Kategorisi:
    • İşkence, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Ceza veya Muamele Riski: Bu, kişinin fiziksel veya ruhsal bütünlüğüne yönelik ciddi tehditleri ifade eder.
    • Hayat veya Hürriyet Tehdidi (Cenevre Sözleşmesi Kriterleri): Irk, din, tabiiyet, belli bir toplumsal gruba mensubiyet veya siyasi fikirler nedeniyle kişinin yaşamının veya özgürlüğünün tehlikeye gireceği durumlar.
  • Uygulama Alanları: Bu ilke, uluslararası koruma başvurularının değerlendirilmesinde (özellikle ikincil koruma kapsamında), sınır dışı etme kararlarının alınmasında ve suçluların iadesi gibi tüm idari ve adli süreçlerde dikkate alınmak zorundadır.
  • YUKK Md. 55 ile İlişkisi: YUKK Md. 55 (Sınır Dışı Etme Kararı Alınmayacak Yabancılar) büyük ölçüde Md. 4'teki geri gönderme yasağı ilkesini somutlaştırır.

3. Geri Gönderme Yasağının İhlali Durumunda Ne Yapılabilir?

Bir yabancının, YUKK Md. 4'e aykırı olarak ciddi risk taşıyan bir ülkeye gönderilmesi veya gönderilme tehlikesiyle karşı karşıya kalması durumunda çeşitli hukuki yollara başvurulabilir:

  • İdare Mahkemesinde İptal Davası: Sınır dışı etme kararına karşı, geri gönderme yasağının ihlal edileceği iddiasıyla iptal davası açılabilir (YUKK Md. 53).
  • Anayasa Mahkemesi'ne Bireysel Başvuru: Kişinin yaşam hakkı, işkence yasağı gibi temel haklarının ihlal edileceği iddiasıyla, iç hukuk yolları tüketildikten sonra Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunulabilir.
  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne Başvuru: İç hukuk yolları tüketildikten sonra, AİHS Madde 3 (işkence yasağı) ve bağlantılı olarak Madde 13 (etkili başvuru hakkı) kapsamında AİHM'e başvurulabilir. AİHM, acil durumlarda "ihtiyati tedbir" kararı vererek sınır dışı işlemini durdurabilir.

4. Geri Gönderme Yasağının İstisnası Var Mıdır?

1951 Cenevre Sözleşmesi Madde 33/2, ulusal güvenlik veya kamu düzeni için tehlikeli sayılan bazı mülteciler için geri gönderme yasağına istisnalar tanımaktadır. Ancak, işkence yasağına dayanan geri gönderme yasağı (BM İşkenceye Karşı Sözleşme Madde 3 ve AİHS Madde 3 kapsamında) mutlaktır ve hiçbir istisnası yoktur. Yani, bir kişi gönderileceği ülkede işkenceye maruz kalma riski altındaysa, ulusal güvenlik veya kamu düzeni gerekçeleriyle dahi geri gönderilemez. YUKK Md. 4'ün lafzı da bu mutlak korumayı destekler niteliktedir.

Sonuç ve Hukuki Destek:

Geri gönderme yasağı, insan onurunun ve temel hakların korunmasında kritik bir role sahip evrensel bir ilkedir. Türkiye'de bulunan bir yabancı olarak, menşe ülkenizde veya gönderileceğiniz başka bir ülkede işkence, insanlık dışı muamele veya hayati tehlike riskiyle karşı karşıya olduğunuzu düşünüyorsanız, bu ilke sizin en önemli hukuki güvencenizdir. Bu tür bir riskin varlığı halinde, sınır dışı edilmenizi engellemek ve korunma talebinde bulunmak için derhal uzman bir yabancılar hukuku avukatından destek almanız hayati önem taşır.

ÖNEMLİ UYARI: Bu makale, yazıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine göre genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Yabancılar hukuku sıkça güncellenen ve karmaşık bir alandır. Mevzuatta meydana gelebilecek değişiklikler nedeniyle bu makaledeki bilgilerin güncelliğini yitirmesi mümkündür. Bu nedenle, herhangi bir hukuki işlem yapmadan veya karar almadan önce mutlaka alanında uzman bir yabancılar hukuku avukatından güncel ve kişiye özel danışmanlık almanız hayati önem taşımaktadır. Bu makale hukuki tavsiye niteliği taşımaz.